Urartu medeniyetinden binlerce iz taşıyan Van’da bulunan ve birbirine çok benzeyen Taş Kapılar merak uyandırıyor. Binlerce yıl önce kayalıklara yapılan Meher Kapıların ne anlama geldiği araştırılıyor. İşte gizemli kapıların hikayesi…
TOPRAKKALE MEHER KAPI
Van’ın Tuşba İlçesi Akköprü Mahallesi sınırlarında bulunan ve Toprakkale olarak bilinen anıtsal kaya kapısı yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 2012 tarihli bir karar gereğince tamamen mekanik yöntemlerle temizlenen kapı, yeniden turizme kazandırıldı.
Zengin bir kültür mirası barındıran Van’ın önemli kültür miraslarından olan Meher Kapı, aydınlatan anlamına gelmektedir. İnanışa göre Tanrı Haldi’nin bir ışık demeti içinde bu kapıdan çıkacağına inanıldığı için bu isimle anılır.
Meher kapı, kalker kayalığın yontulması ile yapılmış bir inanç merkezidir. Ön cephesinin büyük bir özenle düzeltilmesiyle oluşturulan dikdörtgen biçimli kapının çevresi iki çerçeve ile sınırlandırılmıştır. 2.60 metre genişliğinde ve 4 metre yüksekliğinde cam gibi düzeltilen kapının iç yüzeyine 47 satırdan oluşan çivi yazısı yazılmıştır.
Ayrıca, başka bir efsaneye göre de, Hz Ali’ye ait ganimet ve atların burada bulunduğu ve her yıl bir gün açıldığına inanılır.
Kapı üzerindeki kitabede, Urartu ülkesi içinde inanılan tanrı ve tanrıçalar, bunlara sunulan günlük kurban listeleri ve kutsal sayılan dağ, nehir ve kentler bildirilmiştir. Kitabenin bulunduğu nişin hemen ön tarafında, yatay dikdörtgen şeklinde, kayaya oyulmuş bir de kurban sunağı bulunmaktadır.
Taş Kapıyla ilgili farklı inanışlar da vardır. Bu yapının bir hazine kapısı olduğu, yılda bir kez, ancak bilinmeyen bir zamanda ve sürede açıldığı ile ilgili efsaneler anlatılır.
Van Valisi Balcı’dan Mevlid Kandili Mesajı
EFSANELERE GÖRE TAŞ KAPI…
Efsanelerden biri şöyledir: “Akköprü mahallesi’nde yaşayan Çoban Kız’ın yolu bir gün nasıl olmuşsa Taşkapı’nın bulunduğu tarafa düşmüş. Sabah erkenden hayvanlarını önüne katan Çoban Kız, Taşkapı’nın bulunduğu kayalıkların eteklerinde otlak bir alan bulmuş, hayvanlar otlağa yayılmışlar. Çoban Kız da kapının bulunduğu kayalıklara tırmanmış, kapının önüne gelmiş. Kapıyı, kapı üzerindeki yazıları, şekilleri seyre dalmış. İnanışa göre bu kapı bir hazine kapısıdır ve yılda bir kez açılır, çok kısa süre açık kalır ve kapanırmış. Tesadüf bu ya, kapının o yılki açılma zamanı Çoban Kız’ın kapının önünde bulunduğu ana denk gelmiş.
Kapı birden bire, büyük bir gürültüyle açılmış. gördükleri karşısında dili damağı kuruyan Çoban Kız, anlık şaşkınlığını üzerinden atmış ve açılan kapıdan içeri girmiş. İçeri girdiğinde şaşkınlığı bir kat daha artmış. İçerisi ağzına kadar altınla doluymuş. Çoban Kız hemen heybesini doldurmaya başlamış, bunu da şunu da alayım derken, süre tamamlanmış, Taşkapı açıldığı gibi yine büyük bir gürültüyle kapanmış; Çoban Kız içerde kalmış. Akşam olmuş, Çoban Kız’ın geri dönmediğini görenler, merak edip aramaya çıkmışlar. Aramışlar, taramışlar, sonunda hayvanları Taşkapı’nın bulunduğu bölgede bulmuşlar. Hayvanlar bulunmuş ancak Çoban Kız ortadan yok olmuş. İzleri takip ede ede Taşkapı’ya kadar çıkmışlar, Çoban Kız’ın ayak izleri, tam kapının önünde bitiyormuş. Kapının hikâyesini bilenler, Çoban Kız kapının önüne geldiğinde kapının açıldığına, kızın içeri girdiğine, kapı kapanınca da kızın içerde kaldığına hükmetmişler.
Rivayet edilir ki, Çoban Kız’ı kurtarmak için kapının önünde bin bir keçi, bin bir koyun, otuz üç deve kurban edilmiş, kapı yine de açılmamış. Yapılacak tek şey kalmış; bir yıl süreyle kapının önünde, tekrar açılacağı günü, saati beklemeye karar vermişler. Tam bir yıl sonra kapı açılmış, bekleyenler hemen içeri girmişler. Çoban kızı omzunda altın dolu heybesiyle ayakta, taş kesilmiş halde bulmuşlar. Kapı kapanmadan dışarı kaçmışlar. Böylece de Çoban Kız’ın akıbeti anlaşılmış.”
VAN SARAY AÇIK HAVA TAPINAĞI – TAŞ KAPI
Van’ın Saray ilçesinde yer alan Yeşilalıç Kalesi üzerinde bulunan Taş Kapı da Toprakkale’deki taş kapıya benzerliğiyle dikkat çekiyor.
5 metre yüksekliğindeki taş kapı ile sarnıçların yer aldığı Urartu dönemine ait saklı kalan tarihi değerler de keşfedilmeyi bekliyor.
Kale’de bulunan 5 metre yüksekliğinde üzerinde Urartuca yazıların bulunduğu kaya kapısı, sarnıçları ve kaya resimleri ile büyük ilgi çeken Yeşilalıç bölgesi, geçtiğimiz yıllarda turizme açılmıştı.
TARİHSEL AÇIDAN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Geçtiğimiz yıllarda bölgeyi ziyaret eden İstanbul Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Oktay Belli, Van’ın 65 kilometre doğusunda yer alan Yeşilalıç bölgesinde 5 metre yüksekliğindeki anıtsal özelliğe sahip açık hava tapınağının, tarihsel açıdan büyük önem taşıdığını açıkladı.
Üzerinde Urartulara ait yazının bulunduğu kapının, kutsal kabul edildiği için fazla tahrip edilmediğini belirten Prof.Dr. Belli, halk arasında “taş kapı” olarak anılan eserin, temizlik çalışması ile ihtişamlı görünüme kavuşabileceğini kaydetti. Prof.Dr. Belli, Urartu döneminde yapılan kale ile çevresinde yer alan çeşitli büyüklükte sarnıçların da tarihsel değer taşıdığını ifade ederek, bölgedeki kaya resimlerinin de ilgi çekici olduğunu, eski döneme ait olduğu tahmin edilen kaya resimlerinin de incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Muhabir: Vanolay – Suat Tink